Çevre Müsteşarlığı yapmış, çevre konusunda uzun dönemler çalışmalar gerçekleştirmiş Zeynep Arat’ın ağızından iklim değişikliği ve sürdürülebilir çevre ile ilgili ne düşündüğünü duymak bizim için çok değerliydi. Yazdığı bu raporda sürdürülebilir çevre konusunu kısaca değerlendirmiş ve iklim sözleşmelerine değinmiştir. Raporun özet halini sosyal medyamızda bulabilirsiniz. Raporun detaylı hali aşağıdaki gibidir.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

ÖZET

Çevre sorunları sanayileşme devrimi ve özellikle 2. Dünya harbi sonrası
artmıştır. Çevre sorunları sınırlar ötesi, global etkiler yapar. Etkileri genellikle
onarılamaz veya insan ömründen çok daha uzun zamanda düzelir. Onarım
maliyetleri çok yüksektir. Önlemlerin global olarak alınması gereklidir. Gelişmiş
ülkelerle gelişmekte olan ülkeler çevre maliyetlerini nasıl yüklenecekleri
konusunda yıllarca anlaşamadılar. Sürdürülebilir Çevre, Sürdürülebilir Kalkınma
bütün ülkelerce kabul edilmiş politikalar olmakla beraber,yöntem konusunda
belirsizlik ve görüşmeler hala sürmektedir. Çevre sorunlarının en yıkıcısı iklim
değişikliğidir. 2015 Paris Antlaşması, hedefleri ülkelerin uzlaşma noktaları
olmuştur. 2030,2050, 2100 için Birleşmiş Milletler koordinatörlüğünde
antlaşmalar yapılmıştır. Her ülke kendi ulusal katkısına karar verecek ve bunu
taahhüt edecektir. Ancak 2021 yılındaki ülke sera gazı emisyonları 2030 yılında
2010 yılına göre ancak yüzde bir azaltım sağlayabilmektedır ve bu Paris
Antlaşması hedeflerinden çok uzaktadır.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA

Yerkürenin doğal kaynak dengesi, doğal kaynakların kendini yenileme gücünün
ötesinde tüketilmesi ve kirletilmesi ile bozulmuştur. Sanayi devrimi ile başlayan
bu durum 2. Dünya savaşından sonra yaşamı tehdit eder hale gelmiştir.

Çevre 1 : “Canlıların, yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı
etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel
ortam” olarak tanımlanmıştır.Bu ortam, bulunulan yerel nokta kadar, global
çevreyi ve uzayı kapsar.

Çevrenin öznesi ulusal ve uluslararası hukukta insandır. Birleşmiş Milletler
(BM) çevreyi insan odaklı ele alır.Tüm yaşam haklarının odağında insan vardır.
Buna karşın bütün canlıların eşit yaşam hakkını savunan çevreci görüşler de vardır. Derin çevreciler için özne, bütün canlılardır. İnsanın ruh ve beden sağlığı, sosyal, ekonomik ve kültürel çevreden de etkilenir. Çevre bilimi, tüm
sektörlerle, tüm insan faaliyetleri ile, doğal olaylarla ilgilidir.Çevre sorunlarının
sınırlar ötesi, bölgelerarası, küresel etkileri vardır.

“Sürdürülebilir kalkınma (SK) 2 ” kavramı , bugünün ihtiyaç ve beklentilerini,
gelecek kuşakların ihtiyaç ve beklentilerinden ödün vermeden karşılamanın
yollarını aramaktır. Nesillerin sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına
alan çevresel,ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması temeline
dayalı kalkınma ve gelişmedir.

“Sürdürülebilir çevre 2 ”kavramı ise gelecekte ihtiyaç duyulacak kaynakların
varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de gelecek
kuşakların çevresini oluşturan tüm değerlerin her alanda (sosyal,ekonomik,fiziki
vb.) ıslahı, korunması ve geliştirilmesi sürecidir.

Sanayileşme yıllarında doğal kaynaklar kendini yenileme kapasitesini
kaybetmeye başladı. Bu durum 2. Dünya Savaşından sonra çok arttı.

Dünya nüfusu da hızla artmaya başladı. 1990 yılında 5 milyar 284 milyon olan
dünya nüfusu 2000 yılında 6 milyar 125 milyon oldu. 2025 yılında 8 milyar 303 milyon olacağı, 2050 yılında ise 9 milyar 900 milyon olacağı tahmin edildi. Birleşmiş Milletler (BM)
tahminlerine göre dünya nüfusu 2100 yılında 11.2 milyara çıkacaktır.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE GİDEN SÜREÇ

  1. yüzyılda fark edilen Çevre sorunları, 1970’li yıllardan sonra BM’ce organize edilen uluslararası çalışmalarla analiz edilmiş ve politikalar geliştirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda 2030 yılı hedefleri ve Binyıl Kalkınma Hedefleri kabul edilmiştir. BM’ce düzenlenen uluslararası toplantı ve çalışmalarının belli başlıları aşağıda sıralanmıştır:
  1. MIT Üniversitesi Projesi, The Limits to Growth, 1972,
  2. BM, Stockholm,Çevre ve İnsan Konferansı
  3. 1979 Dünya Meteoroloji Organizasyonu (DMO), Birinci Dünya İklim
    Konferansı
  4. BM Projesi, Brutland Raporu, Ortak Geleceğimiz, 1989
  5. 1990 İkinci Dünya İklim Konferansı
  6. Avrupa Topluluğu (AT) , Avrupa Birliği (AB) Çevre Aksiyon Planları
    ,1973 yılı 1.Çevre Eylem Planı -2020 yılı 8. Eylem Planı
  7. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) 1992 Human
    Development Index
  8. 1992 BM Rıo Çevre ve Kalkınma konferansı
  9. 1997 BM Kyoto Toplantısı
  10. 1998 BM, UNEP- WMO ,Uluslararası İklim Değişikliği Paneli
    (Intergovermental Panel on Climate Change ( IPCC)) kuruldu
  11. 2010 Cancun Antlaşması
  12. BM, 2015 Genel Kurulunda SKH’nin kabulü
  13. 2015 BM Paris İklim Zirvesi
  14. 2020 BM Binyıl Zirvesi
  15. UNDP, Human Development Report 2020, The Next Frontier
    Human Developent and The Anthropocene, December 2020.

Dünya ekolojisinin dengesi; sanayileşme, hızlı nüfus artışı, yoksulluğun artması
ile bozulmuştur. Doğal kaynaklar kendilerini yenileyememektedir. Bu bozulma
çeşitli yöntemlerle ölçülmektedir. ( 3 – 4 Ekolojik ayak izleri bunlardandır. Karbon
ayak izi, Su ayak izi vb.) Avrupa Topluluğu (AT) 5. Çevre Eylem Planında,
AT’de doğan bir insanın hayatı boyunca Gelişmekte Olan Ülkelerde doğan bir
insanın 20 katı doğal kaynak tükettiğini belirtmektedir. Ancak bu tüketim ABD’de doğan bir insanın tükettiğinin yarısı kadardır. Rapor, vaktinde tedbir alınmaz ise nüfusun doğal afetlerle azalacağını öngörmektedir.

Donella Meadows ABD’de bir insanın, temel ihtiyaçlarının karşılanması için, 12
acre 5 , Hollanda’da 8 acre, Hindistan’da 1 acre gerektiğini belirtiyor. 1995’te
Hollanda’lıların ayak izi Hollanda’nın alanının 15 katı iken, Hindistalar’ın ayak
izi Hindistan’ın alanını sadece %15 aşıyor. Bütün dünya ,1996 da ki ABD gibi
yaşasa 3 adet daha yerküreye ihtiyaç olacaktır. Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı (UNDP) 1998 İnsani Kalkınma Raporunda (1998 Human
Development Index), Dünya özel tüketim harcamalarının % 86 sının, dünya
nüfusunun %20 si tarafından yapıldığını belirtmektedir.

Yoksulluk ,bir çevre sorunudur ve gelir dağılımı farklılığı giderek artmaktadır.
BM , uluslararası fakirlik ve gelir dağılımı adaletsizliğini gidermek için
politikalar geliştirmiştir.BM, Dünyamızı değiştirmek ve Sürdürülebilir
Kalkınmayı sağlayabilmek için , 2015 yılında Gündem 2030 raporunu kabul
etmiştir. Raporda aşağıdaki 17 amaç, 169 hedef yer almaktadır. 2030 yılına
kadar bu amaçlara erişilmesi hedeflenmiştir.

BM üye ülkelerinin 2015 yılında kabul ettiği ortak SK amaçları aşağıda
sıralanmıştır:

  1. Yoksulluk olmayacak
  2. Açlık olmayacak
  3. Sağlık ve refah olacak
  4. Kaliteli eğitim
  5. Kadın-erkek eşitliği
  6. Temiz su ve sağlıklı ortam
  7. Erişilebilir ve temiz enerji
  8. Ahlaklı iş ve ekonomik büyüme
  9. Endüstri, yaratıcılık ve altyapı
  10. Eşitsizliklerin azaltılması
  11. Sürdürülebilir kentler ve toplumlar
  12. Sorumlu tüketim ve üretim
  13. İklim Eylemi
  14. Su ortamında yaşam
  15. Karasal yaşam
  16. Barış,adalet ve güçlü kurumlar
  17. Hedefler için ortaklıklar

İKLİM SÖZLEŞMESİ

İklim değişikliği , atmosferdeki sera gazlarının insan faaliyetleri sonucu artması
ile atmosferin ısıyı dengede tutma özelliğinin kaybolmasının sonucudur. İklim
Değişikliği ile sıcaklık artışı, buzulların erimesi, deniz seviyesinde yükselme,
adalarda kıyılarda su seviyesinin yükselmesi,yağış rejiminde değişme, kuraklık,
biyolojik çöküş vb. sonuçlar meydana gelmektedir. İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi (İDÇS) ile sera gazı salımlarının tehlikelerini önleme politikaları
saptanmıştır. Sanayileşme, kentleşme sera gazları üretimini arttırdı.Bu artış
atmosferin ısısını doğal sürecin çok ötesinde arttırdı. İklim değişiklikleri ve
dünya ekosisteminde oluşturacağı olumsuz etkiler 18.yüzyılda fark edildi. 1960
larda Roma Kulübü üyeleri “Büyümenin Sınırları” isimli MIT çalışması ile 6 “sıfır
kalkınma”görüşünü geliştirdiler.

2020 Aralıkta yayınlanan BM insan Gelişme Raporunda Bugüne kadar yerkürenin insan yaşamını şekillendirdiğini, ancak artık insanların yerküreye şekil verdiğini saptamaktadır. . Bu yeni jeolojik duruma ANTROPOJEN 7 dönemi adı verilmiştir. Yaşamı sürdüren doğal sistem çökmektedir. Küresel ve sosyal dengesizliklerin herbiri birbirine dolaşmıştır ve biri diğerini daha olumsuz etkilemektedir..

BM,1972 de Stockholm Dünya Çevre Konferansını yaptı. Bu toplantıda gelişmiş
ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasında anlaşmazlık olmuştur. Çevre
sorunlarının sorumluluğunu, gelişmekte olan ülkeler kabul etmediler. Çünkü o
tarihe kadar kaynak kullanımının çok büyük bölümü gelişmiş ülkeler tarafından
yapılmıştı. Bu nedenle gelişmiş ülkelerin bütün maliyetleri üstlenmesini
istediler. Çevre ve dolayısı iklim sorunlari ile mücadelede maliyetlerin nasıl
üstlenileceği yakın tarihlere kadar sorun olmuştur.

Nihayet BM tarafından, Norveç başbakanı bayan Brutland ‘a hazırlatılan,
“ORTAK GELECEĞİMİZ” raporu bütün taraflarca kabul edilmiştir. “Bugünkü
kuşakların gereksinim ve beklentilerini, gelecek kuşakların gereksinim ve
beklentilerini tehlikeye atmadan karşılamak” olarak tanımlanan sürekli ve
dengeli kalkınma kavramı sadece uluslar arasında adaletli bir kaynak paylaşımı
değil, kuşaklar arasında da kaynakların adil dağılımını kabul ederek çevre
kavramını tanımlamıştır. Ortak Geleceğimiz raporunda yoksulluk (Fakirlik) ilk
defa bir çevre sorunu olarak kabul edilmiştir.

İklim Değişikliği çalışmaları, 1972 Stockholm BM Dünya İnsan Konferansından
sonra,1979 yılında Dünya Meteoroloji Organizasyonu (WMO )Birinci Dünya
İklim Konferansı ile başladı. 1998’de Birleşmiş Milletler UNEP ve WMO
desteğinde IPCC kuruldu. 1990’da İkinci Dünya İklim Konferansı yapıldı.

(1992 Rio World Environment and Development Conference). Rio 8
toplantısında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kabul edilmiştir.
İklim değişikliğne sebep olan en önemli etken sera gazlarının atmosferde
birikmesi ve bunun canlı yaşamı olumsuz etkilemesidir. Sera gazlarından en
tehlikelisi ise karbondioksittir (Co 2 ). Enerji üretimi en fazla çevre kirliliği yaratan sektördür. BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde (Rio 2020) İstediğimiz Gelecek Raporunda SKH’lerin oluşturulması kabul edilmiştir.

1997 yılında yapılan KYOTO toplantısı, Kyoto Protokolünde gelişmiş ülkelerin  emisyonlarını 2008-2012 yılları arasında 1990 yılına göre en az yüzde 5 oranında azaltmaları kabul edilmiştir. Ancak takip eden pek çok toplantı sonuçları etkili olmamıştır. 

2010 aralıkta yapılan Cancun Antlaşmasında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin düşük karbonla kalkınma stratejileri geliştirmeleri ön görülmektedir. Cancun Antlaşması , küresel sıcaklık artışının 20c ile sınırlandırılmasını öngörmüştür. 2010 Cancun Taraflar toplantısında, her ülkenin kendi özel durumuna göre politika ve uygulama seçeneklerine karar vereceği belirlenmiştir.Katkılar gönüllülük esaslıdır.  _“Intended Nationally Determined Contributions  yaklaşımı (INDC) ” _2015 yılında ülkeler INDC’lerini açıkladı. Paris antlaşması ile kabul edildi.


Avrupa Parlementosu ve Konseyi de 2013-2020 yılları için kabul ettiği 7. AB Çevre Aksiyon Programında Yerkürenin olanakları çerçevesinde iyi bir yaşamı öngörmektedir. Bütün politikaları, 2020  ile 2050‘ye kadar çevre ve iklimi de dikkate alarak oluşturmayı hedeflemektedir. Yeni kaynak kullanmadan, eski kaynakların yeniden devreye planlanmıştır. 

8. AB Taslak Aksiyon Planında 2030’a kadar sera gazı salınımlarında azalma ve 2050’ye kadar iklimi olumsuz etkilememe (nötr iklim) hedeflenmiştir. Bioçeşitliliği koruma, geliştirme , doğal kaynakları geliştirme, sıfır atık hedefi ve bu hedefleri izlemek için yeni bir yönetim (izleme- denetleme) modeli oluşturulmasına  karar verilmiştir. 

Avrupa Birliği ilk 6 Çevre Eylem Planında merkezden  giderek Birlik seviyesinde çevre politikaları geliştirirken, 8. Taslak Eylem Planında, genel politikaları belirleyip uygulama seçeneklerini uluslara bırakmaktadır .(INDC politikalarına uyum)

Yukarıda da belirtildiği gibi, 2000 yılında BM Binyıl Zirvesinde kabul edilen “Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) de İklim Değişikliği politikalarını kabul etmiştir.

Gene yukarıda da belirtildiği gibi , BM iklim politikaları ve diğer politikalarla ilişkiyi güçlendiren bir diğer gelişme Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleridir (SKH).  2015 ‘te  BM Genel Kurulunda 17 amaç ve 169 hedeften oluşan SKH leri tüm ülkelerce kabul edilmiştir. ‘Gündem 2030’ olarak ta bilinen SKH iklim değişikliği ve sonuçları ile mücadele etmek için maddeler getirmiştir.BMİDÇ tarafından yayınlanan son rapora göre ülkelerin hedeflerinin birleşik etkisinin , 2030 yılına kadar, 2010 seviyelerine kıyasla emisyonlarda ancak yüzde 1’lik bir azaltım sağlayabileceğidir. Oysa kritik hedef  yüzde 2 azaltıma, hiç değilse yüzde 1.5 azaltıma ulaşmak idi. BM İklim Değişikliği İcra Sekreteri Patricia Espinosa bu durumda hedeflerden çok uzakta olduğumuzu belirtmiştir.

SONUÇ :

Çevre sorunları 18. Yüzyılda fark edilmesine  ve 1970 sonrası alınan uluslararası tedbirlere rağmen uygulama  başarılı olmamıştır. 2000’li yıllardan sonra  Sürdürülebilir Politikalar uluslararası ortamda kabul görmüştür. Ancak ortak somut tedbirler alınması konusunda henüz başarı yoktur. 2030 yılında bugünkü tedbirlerle ile sera gazlarında ancak yüzde 1 azalma olacaktır. Bu değer küresel yaşam destek sistemlerinin çöküşünü engelleyememektedir. Durum ciddidir. “0 Kalkınma” çalışmasında belirtildiği gibi,  çevre politikalarında başarısız olunması halinde doğal afetlerle toplu ölümler meydana gelecektir. Covid-19 buna bir örnektir.

KAYNAKÇA

1 Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Esas No: 1/322, Karar No , No.14

 2Ansiklopedik Çevre Sözlüğü, Türkiye Çevre Vakfı Yayını, Ocak 2001

3Donella Meadows “Our ‘Footprints’ Are Trading Too Much Earth” Charleston (SC) Gazette,April,1996

4Özge Yalçıner Ercoşkun, Ekolojik Ayak İzi Ve AB Sürecinde Çevre Düzeni Planları,Çevre ve Ormancılık Şurası, “Tebliğler”,Mart 2005, Antalya

 50.404 hektar

 6Çevre Kirlenmesi; yenilenemez doğal kaynaklar, nüfus, adam başına gıda, adam başına sanayi sermayesi, teknoloji ile zaman arasında kurulan dengelerin sonucunda belirlenir. Doğal kaynakların kendini yenileyememesi, kirlenme, dünyada yaşamın sonunu getirebilir.

 7UN Global Launch of the Human Development report, 2020

8Rio zirvesinde beş belge kabul edilmiştir:

  • Çevre ve Kalkınma Üzerine Rio Deklerasyonu
  • Gündem 21:Kalkınmanın sosyal,ekonomik ve çevresel yönden nasıl sürdürülebilir olabileceği üzerinde politikalar
  • Orman Prensipleri bildirisi
  • İklim Değişikliği Çerçeve Antlaşması

Biyolojik Çeşitlilik Antlaşması

 92000 yılında BM Milenyum Zirvesinde kabul edilen “Bin Yıl Kalkınma Hedefleri (BKH) kapsamında iklim değişikliği ile ilgili hedef ve göstergeler yer almıştır.

104 Mart 2021 tarihli Dünya Gazetesi, Didem Eryar Ünlü, Yakın plan

  1. DÜNYA gazetesi,4 Mart 2021, Didem Eryar Ünlü
  2. T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2018, İklim Değişikliği ve Kalkınma,
  3. Işın Çelebi, Haziran 2019, Sürddürülebilir Kalkınma Hedefleri
  4.  T.C. Kalkınma Bakanlığı,Dr Sema Bayazıt, Arzu Önsal,2017
  5. The World Bank, World Development Report, Development and Environment, 1992 
  6. The MIT Project Team, Dr. Dennis L. Meadows, (Director of the Proct Team) 1972, The Limits to Growth,
  7.  UN Project, Mrs. Gro Harlem Brutland (Director of the Project)Our Common Future, Brutland Report, 1987, (oxford University Press)
  8. UNDP, Human Development Report 2020, The Next Frontier Human Developent and The Anthropocene, December 2020.
Categories: Interview

1 Comment

купить мебель в фабрике мебели · May 31, 2021 at 2:05 am

Hi there to every one, the contents existing at this web site are in fact remarkable for people experience, well, keep
up the good work fellows.

Comments are closed.